Turkish Şalvar:)...Senenin modası şalvar dikelim

28 Temmuz 2009 Salı

Bu sene ve önümüzdeki sene türk şalvarı sanırım damgasını vurucak modaya... zira her yabancı sitede forumlarda görüyorum türk şalvarı adıyla. Cesitli anlatımlar uygulamalarda yapılmıs.
Oldukca basit bir salvar dikimi
Cizimde cok iyi olmayabilirim bunun için şimdiden affediniz...






Önce yanları birleştiriyoruz
Bele isterseniz direk lastik gecirebilirsiniz.Yada manifaturalarda satılan süslü lastiklerden kalın bi sekilde gecirebilirsiniz. Paçaları keserken ayak bileginin biraz üzerinde olacak sekilde ölcüp yaparsanız cok daha rahat olur.Pacalarada isterseniz lastik gecirip güle güle kullanın.


Bi calışmam var biter bitmez ekliycem:)

siyah beyaz elbise

22 Temmuz 2009 Çarşamba



bu yazımda farklı acıdan resim eklerim demişim ve unutmusum:) bir arkadasım uyardı eklememişin diye. İşte siyah beyaz elbisenin boy görünüşü:)

Ela bebeğin mevlüt şapkası ve süslenmiş patikleri







Bi yirmi gün kadar önce aramıza ela bebek katıldı:) nasıl güzel bir bebek görseniz:) işte onun yarı kırk mevludunda cici bir beyaz dantel elbisesinin üzerine mine teyzesi olarak bende başlık yaptım. Başlıgı güpürle kurdeşayla tülle ve minik güllerle adeta gelin basına benzettim farkında olmadan:) bana kalsa daha doldurmaya devam ediyordum ama 20 günlük bebek zaten basını bile kaldıramıyor diye düşünüp kapadım süsleme işini. calışması oldukca basit. Bir dikdörtgen parda kesiyorsunuz ve yanlardan minik pilelerle daraltıpilastikli parcaya geciriveriyorsunuz. Aslında başörtü gibi. Patikleri hazır almıslar beyazdan ama maşşesef cicili bicili bişi bulamamıslar. Patiklerede hemen hazır güllü incili kurdela harçlardan tutturdum:) mevlut bugündü.... ela bebegide bugün gördüm aslında:) allah analı babalı büyütsün insallah,bahtınıda güzel etsin.....

Basma elbise

18 Temmuz 2009 Cumartesi






Yıllar önce sümerbank ta satılırdı basmalar. Cok sevdigim bir teyzemin sandıgında cıktı bu basma.Kırmızı ile renklendirdim. Bu sıcaklarda inanılmaz serin bir elbise oldu.Kırmızıile azıcık renkleri canlandırmaya calıştım.Kuplu cici bir günlük elbise oldu.

Bağcıklı uzun elbise






Sıcaklarda üfür üfür oldu:) uzunlugu aldatmasın incecik bir kumaş oldugu için var la yok arası bir elbise oldu. Aslnda kendim için dikmiştim ama benim kücük cadım el koydu.Bugün giydi bende hemen fotografladım sizler için. Beden kısmı lastik.Kalıp oldukca basit.Neredeyse düz. İsteyen olursa sekli cizerim sizler için.Uç kısımlarda ise 27 cm genişliğinde rüşü var.Normal model önden bağcıklı olan resim:) önden bir bantla tutturuluyor ve askılarda sac örgüsü oluyor bagcıklar.Kızım straplez elbise olarak kullandı o ayrı mesele.

Rağmen sevgi böle bişeymiş işte....Can yücel ne güzel anlatmış

16 Temmuz 2009 Perşembe




Bunca zaman bana anlatmaya
çalıştığını,kendimi
bulduğumda anladım.

Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu
varmış,

Kendi yolumu çizdiğimde anladım..

Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat,
okuyarak,dinleyerek değil..

Bildiklerini bana neden
anlatmadığını, anladım..

Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün
kayıpmış,

Aşk peşinden neden yalınayak
koştuğunu anladım..

Acı doruğa ulaştığında
gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını
anladım..

Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla
ağlamaktan daha değerliymiş,

Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde
anladım..

Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir
tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,

Çok acıttığında anladım..

Fakat,hakedermiş sevilen onun için dökülen her
damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler
terkettiğinde anladım..

Yalan söylememek değil, gerçeği
gizlememekmiş marifet,

Yüreğini elime koyduğunda anladım..

''Sana ihtiyacım var, gel ! ''
diyebilmekmiş güçlü olmak,

Sana ''git'' dediğimde anladım..

Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum''
diyebilmekmiş sevmek,

Git dediklerinde gittiğimde anladım..
Sana sevgim şımarık bir
çocukmuş,her düştüğünde zırıl
zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı
sarıldığında anladım..

Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye
haykırmak istemekmiş pişman olmak,

Gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,

Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,

Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..

Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş
bir gün affedilmeyi,

Beni afetmeni ölürcesine istediğimde
anladım..

Sevgi emekmiş,

Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak
kadar sevmekmiş
Can yücel

Bayıldım çocuğu olan olmayan herkese itham olunur....:)

4 Temmuz 2009 Cumartesi




Bayıldım çocuğu olan olmayan herkese itham olunur....:)


Çocuklarınızla konuşun...

Bir gün susmayı öğrendim. Öyle bir sustum ki belki sonsuza kadar susacaktım. Çünkü susmak benim küçücük dünyamda babamla kurduğum iletişim tarzıydı. Babam akşamları eve yorgun dönerdi.
Ben bütün gün evde sıkılır, onun gelişini iple çekerdim. Daha o kapıdan girer girmez boynuna atılır onunla oynamak isterdim. Babam sarılır, öper sonra da, hadi odana git, derdi. Yemek hazırlanınca annem çağırır bu defa masada bir araya gelirdik babamla. Onlar annemle konuşurken ben araya girer, sesimi duyuramayınca da bağırırdım. Babam sinirlenir, 'Bütün gün insanlara kafa patlatmaktan bunaldım, birde sen kafamı ütüleme!' derdi. Annem de 'Bütün gün zaten seninle uğraştım, bir çift laf da mı konuşturtmayacaksı n babanla?' diye çıkışır, beni odama gönderirdi.
Çaresiz bir şekilde boynumu büker odama yani hapishaneme doğru yol alırdım. Babam arkamdan, 'Bizim bir odamız bile yoktu, her şeye sahip, hâlâ ne istiyor anlamadım.' diye bağırmaya devam ederdi. 'Keşke benim de
bir odam olmasaydı, keşke bizim de evimiz bir odalı olsaydı da hep birlikte otursaydık' derdim içimden; ama yüksek sesle söylemeye cesaret edemezdim.
Yemekten sonra babam kanepeye uzanır, eline kumandayı alır, televizyon seyrederdi. Beni yanına çağırır biraz severdi. Onun izleyeceği önemli birşey varsa beni adeta yerimden bile kıpırdatmazdı. Azıcık hareket edip koşup oynamaya çalışsam oda hapsim yeniden başlardı. Bir gün anladım
ki susunca babamla daha iyi anlaşıyoruz. Bu defa susarak yapabileceğim oyunlar geliştirmeye başladım.
Önce resim yaparak başladım işe. Babam çizdiğim resimleri çok beğeniyor; 'Bak, böyle uslu uslu oyna işte.' diyordu. Babam bazen göz ucuyla bakıyor, resimle ilgili bir şey sorsam afallıyordu. Ama bana kızarak beni artık odama göndermiyordu. 'Son günlerde ne de akıllandı benim oğlum.' diye komşulara anlatıyordu annem halimi.
Resimlerim arttıkça ortalık dağılmaya başladı. Annem 'Odanı topla!'diye odama kapattığında işe nereden başlayacağımı bilemiyordum. Ben bunlarla uğraşırken zaman geçiyor; ama odamı toparlamayı beceremiyordum.
Annem odama gelip 'Bak sana resim yapmayı yasaklayacağım. ' dedi bir gün. Susuyor olmamı usluluk olarak değerlendiren ailem resim yapmayı da elimden alırsa ben ne yapacaktım?
Bu düşüncelerle bir aile tablosu yaptım. Babam eve gelince uygun zamanı kolladım. Her zamanki gibi yemekler yendi, odaya geçildi. Babam oturur oturmaz çizdiğim resmi getirdim. Babam baktı. Hım, dedi 'Çok güzel olmuş. Bu adam benim herhalde.' dedi. Ben 'Hayır o adam değil, bu çocuk sensin.'dedim. O 'Hayır, bu adam benim, bu çocuk sensin, bu küçük kız da arkadaşın.'dedi. Ben yine 'Hayır, o büyük adam benim, bu küçük adam sensin, bu küçük kız da annem.' dedim. Babam benimle uğraşmaktan vazgeçip: 'Peki neden bizi küçük çizdin?' dedi. Heyecanla başladım anlatmaya. Ben büyüyüp adam olacağım. İş bulup çalışacağım. Siz yaşlanıp küçüleceksiniz. Beliniz bükülecek, komşumuz Ahmet amca ile Ayşe teyze gibi küçücük kalacaksınız. Ben işten geldiğimde yorgun olacağım.
Siz benimle konuşmaya çalıştığınızda işyerinde kafam şişmiş olacağından sizi duymayacağım bile. Siz benimle bir şeyler paylaşmak istediğinizde 'Hadi odanıza çekilin de kafa dinleyeyim.' diyeceğim. Ve bir de bağıracağım 'Her şeylerini alıyorum. Sıcacık odaları da var, daha ne istiyorlar' diye.
Annemle babamın gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
Duyduklarına inanamıyorlardı .. Bana sarılıp beni öyle içten bir okşayışları vardı ki sonsuza kadar konuşsam hiç bıkmadan dinleyecekler gibiydi.
Alıntıdır....




Omuz kısımları tamamıyla el işçiliği bonbuklarla dizayn ettim. Ön yaka kısmı kalın bir cizgi seklinde kum buncukla işledim. Kol kenarları ve ön etek ucuna ise kum ve boru boncuklar attırdım.Oldukca zamanımı aldıgını itiraf etmeliyim. Fakat bu cekimden sonra bütün yorgunlugum gitti inanın.

Ankara teslimatı.....güle güle giy sevgili demet





Şık, sade ama bir o kadarda iddalı oldu. Demetin istegi dogrultusunda hazırladım bu takımı.Pembe etek cok cici oldu dogrusu. Buluzdaki pileler ve yakadaki güllerde oldukca emekle yapıldı. Zevkle giyecek diye düşünüyorum.
Related Posts with Thumbnails
 
dikiş, süsleme ve örgü adındaki hersey. Design by Pocket